ROSELENMORGONSİR'in Günlüğü --TEŞKİLAT--

[roselen]

Selamlar

BÜYÜK GÜN GELDİ ÇATTI ! ARTIK KIYAMETİN ORTASINDA KIYAMET GÜNLÜKLERİ VAKTİ !

Geçen sefer kazanamadığım fakat hem içinde olmaktan büyük keyif aldığım hem de karakterimin gelişimini görmek açısından harika bir olay olan Kıyamet Günlükleri etkinliğinin 2.sayfasına gelmiş bulunmaktayız . Bu sefer ikincilik değil birincilik için uğraşacağım Etkinliğinin sonuna kadar elimden geldiği kadar birinci olabilmek adına çabamı göstereceğim . Tam vize haftama denk gelmesi biraz talihsiz bir olay oldu fakat bunun beni yıldırmasına izin vermeyeceğim Umarım bu defa birinci olup büyük ödülün sahibi olurum .

Savaşçı karakterimin Çemberlitaş'a girebilmesi için bir an önce tamamlanması gereken görevler vardı . Sivri Ada , Meran Şehri görevleri ve Migrat görevleri gibi . Elimden geldiği kadar hızlı bir şekilde bunları halledebilmek adına uğraşıp çaba gösteriyordum fakat Taş Kanat ve Bronz görevlerini içi boş bir karakterle yapmak pek mümkün değildi . Tam o sırada Pul kasarken kendisiyle sürekli maden çekerken karşılaştığım bir arkadaşa denk geldim yine . Kendisi beni tanımış olacak ki yardımcı olabileceğini belirtti ve birlikte kesime başladık . O aynı zamanda taşkanat kesiyor bir yandan da madenlerin zamanını bekleyip onları çekiyordu .



Ardından gitmesi gerektiğini adada ki diğer madenlerinin çıkma vaktinin geldiğini belirtti . Kendisine teşekkür ettim ve uğurladım . Az bir şey kalmıştı fakat tek başıma kesmem oldukça uzun zaman alıyordu ve zorlanıyordum . Derken yeni tanıştığım ve eski bir oyuncu olan bir arkadaş bana yardımcı olabileceğini belirtti . Kendisine teşekkür ettim ve onun da yardımıyla birlikte Taş Kanatları kesmeye başladık . Ben de tam bir Çemberlitaş Tank'ı edasıyla Taşkanatları toplayıp kendisine Hedef Saptırma veriyor ve onun Taşkanatları kesmesini bekliyordum Kendisi de Çemberlitaş için alıştırma yaptığımı duyunca gülerek devam etmem gerektiğini belirtti



Ve Taş kanat görevlerini hallettikten sonra artık sıra Bronz Keşfine gelmişti . Haritada X ile gösterilen noktaya gitmem gerekiyordu ve yine aynı arkadaş bana yardımcı oldu ve keşif görevini hızlı bir şekilde halledip Arzuhalci'nin yanına gittim . Arzuhalciden Bronz görevini aldıktan sonra Sivri Ada girişte oturup kendisine grup atarak Bronz'u kesmesini bekledim ve kısa bir süre sonra görevim hallolmuştu . Kendisine teşekkür edip arkadaş listeme ekledikten sonra forumda günlük tuttuğumu ve onu da yazacağımı söyledim . Fakat kendisi çok foruma bakmadığını ama yine de denk gelirse okuyacağını söyledi



Biraz da ticaret yapma vaktinin geldiğine karar verip büyücü karakterime geçtim ve Meteorit 2 3 için gerekli malzemeleri toplamaya başladım . Öncelikle 2 adet salgı almak için birisiyle Savaş 3'te buluştum ve alışverişi gerçekleştirdik . Fakat eskisi gibi piyasa canlı olmadığı için diğer malzemeleri bulmakta zorlanıyordum . Hal böyle olunca klan kanalından biraz daha arayışımı gerçekleştirdikten sonra sonuç alamayınca tekrar Sivri Ada'ya pul kasmaya geri döndüm fakat bugün şanslı günümde değildim pek



Ve bir süre geçtikten sonra Sürüngen Pullarımı genelde toplu olarak alan arkadaşım kendisine Alexandrite lazım olduğunu belirtti . Daha doğrusu ben bunu Klan kanalından görmüştüm . Ardından kendisiyle savaş 3 'te buluşarak 2 alexandrite karşılığı 1 adet Xenotim aldım ve kasama attıktan sonra yoluma koyuldum . Ben nasıl sürekli Pul peşindeysem ve depoluyorsam kendisi de aynı şekilde Xenotim işindeydi Piyasaya biraz hareketlilik getirebilmek adına sürekli elindeki Xenotimleri diğer madenlerle takaslayıp alım satım işlerini yapardı . Bu alışverişin üstüne biraz daha oyunda dolandım fakat herhangi bir materyal düşüremeyince oyundan çıkma vaktimin geldiğine karar verip çıkışımı gerçekleştirdim

[roselen]

Selamlar

Herkese ve sana günaydın sevgili günlük . Bugün 12.30 - 6. 30 arası dersim olacağı için hem vizelerime çalışmak hem de günlüğüme yeni şeyler ekleyebilmek adına erken kalktım ve kahvaltımdan sonra soluğu burada aldım . Vize haftası yaklaştığı için artık sınıftaki herkesten not dilenme ve fotokopicilerde saatler geçirme vakti geldi maalesef Ben de bu yoğunlukta elimden geldiği kadar Kıyamet Günlükleri etkinliğinde aktif olmaya çalışıp , günlüğüme yeni şeyler ekleme gayreti göstereceğim , umarım beğenirsiniz

Savaşçı karakterim olan Zeljko'nun hala bir çok görev eksiği olduğu için onları yapmaya koyuldum . Öncelikle soluğu Cincır'ın yanında aldım çünkü Örümcek Gözü materyali bu sıralar iyi para ediyordu ve onu bir an önce elde etmem benim açımdan oldukça olumlu bir gelişme olacaktı . Hal böyle olunca öncelikle 20 Biçare Folklor Cin'i kurtarma görevini yaptım öncelikle . Tabii bu görevi yaparken hem yeraltı mantarlarını toplamayı hem de Arzuhalci'den aldığım Solucan'ın orada ki keşif görevini yapmayı ihmal etmedim Neyse ki ''Depar'' yeteneğine sahiptim ve hızlı bir şekilde bu git gel işlerini halledebiliyordum .



20 Biçare Folklor Cin görevini hallettikten sonra Solucan keşif görevini de yaptım ve tekrar Arzuhalciyle konuşmak üzere Eminönü yollarına koyuldum . Arzuhalciyle tekrar konuşup yeni görevimi aldıktan sonra biraz da büyücüm de vakit geçirmeye karar verip savaşçı karakterimden çıkış yaptım .



Eğer plusunuz yoksa ve büyücü karakteriyle nasıl para kasabilirim diye düşünüyorsanız size önerebileceğim ilk yer Sivri Ada olacaktır . Çünkü hem bolca iyi para eden maden barındırıyor hem de Sürüngen Pulu'nun yuvası Bu Sürüngen Pulu ne işe yarar diye merak edenleriniz olacaktır diye söylüyorum . Bildiğim kadarıyla Çemberlitaş Ayakkabılarının üretiminde istenilen bir materyal ve Tıkla Üret işi yapan arkadaşlar için vazgeçilmez bir eşya . Bu yüzden hem iyi para ediyor hem de bu işi yaparken aynı zaman da maden çekme fırsatını yakalıyorsunuz . Tabii plussuz arkadaşlar için konuştum çünkü bir kaç hafta öncesine kadar benimde Plus'um yoktu fakat yine de nasıl uğraşıp pul düşürdüğümü önceki sayfalarda görebilirsiniz . Artık Plus paketimde olduğu için hem eskisine göre daha seri Pul atıyor hem de çift efsunlu parlatılabilecek eşyalar düşürebiliyordum .



Köyü turlarken aynı zaman da Klan ve Bölge kanalından elimdeki madenleri ve değerli eşyaları satmak için onları yansıtıyordum . Yani anlayacağınız boş durmuyordum çünkü belli bir seviyeye gelmek için çabalamak gerekiyor ve ben de elimden geldiği kadar çabalıyordum bu sıralar . Mecburiyetten ve ya güçsüz olduğum için değil sadece bu işi yapmaktan keyif alıp oyundan böyle tat aldığım için yapıyordum . Derken 1 adet daha Pul düşürdüm



Ardından Sivri Ada'da bekleyen bir Junon grubuyla karşılaştım . Kendileri beni davet etti ve ben de onlarla birlikte bölgeye girdim . Sürekli sığınaklarda karşılaştığım bir arkadaşla yine aynı gruba düşmüştük Ve her zaman olduğu gibi yine seri bir şekilde ilerlemeye başlamıştık .



Daha sonra Centurion'a kadar geldik ve kısa bir süre içinde onu da yere sermeyi başardık . Herhangi bir özel eşya alamasakta Junon'da bize yardımı dokunacak Shen iksirimizi çantamıza koymuştuk bu sayede



Ve junona vardık . Tazıları kesmemiştik çünkü bir arkadaşımız gerekli olmadığını düşünüyordu ve görevi olan birisi yoktu . Hal böyle olunca Şifacılarımız dirençlerini açtı ve kesime başladık . 2 şifacının vermiş olduğu rahatlıkla hiç zorlanmadan Junon'un canını indirmeye başlamıştık . Derken şifacılardan birisini Zindan'a attı Junon . Fakat bizimle kalan Şifacı arkadaşımız oldukça sağlam olduğu için kesimin kalan kısmında hiç bir sorun yaşamadık ve Junon'u yere sermeye başardık . Eksiğin ne diye merak edenler için : Nucleus Yüzük ve Elektrik Zırh'a sahip olmadığım için elimden geldiğince Migrat atmaya ve eksiklerimi gidermeye çalışıyorum . Fakat bu defa şansım yaver gitmedi ne yüzük ne de zırh alabildim . Fakat elim boş dönmeyecektim çünkü torbamda bir çok iksir ve okunuşu oldukça zor olan '' Hydrargyrum '' vardı . ( Nasıl yazıldığına resimden baktım çünkü yıllardır adını öğrenemedim bir türlü ) Ardından bölgeden çıktım ve ders çalışmak için bir mola zamanının geldiğine karar verdim . Çünkü vizeler Junon'un zindanından bile daha lanetli olabiliyor

[roselen]

Selamlar

Herkese ve sana merhaba sevgili günlük . Dersim bugün erken bitti ve vizelerden önce ki son ( eğlenceli ) zamanlarımız olduğu için ders çıkışı arkadaşlarımla vakit geçirdikten ve sohbet ettikten sonra eve geçtim . Hemen Kıyamet Günlükleri sayfasını yeniledim ve karşıma bir çok yeni rakibin çıktığını gördüm Tabii ki rekabet bu işin olmazsa olmazı çünkü büyük bir ödül söz konusu . Her neyse lafı fazla uzatmadan yaptıklarıma geçeyim

Büyücü karakterim de Yıldırım 2 tılsımı olduğu için Fare Köy'deki yaratıkları toplayıp çok seri bir şekilde kesebiliyordum ve Plus paketinde olmasının verdiği etkiyle bolca Pul düşürme şansım oluyordu . Hal böyle olunca fazla oyalanmadan hemen 1 adet Pul düşürmeyi başarabildim



Bu kısımları elimden geldiğince uzatmayacağım çünkü saatlerce Köy'ü turladığım için bolca yaratık kesme ve boş torba hikayesiyle doldurmak istemiyorum günlüğümü Ama bir yandan maden çekip bir yandan sürekli yeni insanlarla karşılaşmış olmanın verdiği mutluluk yadırganamazdı . Maden işinden sonuç alamasam da insanlarla tanışmak çok güzel bir histi .Kısa bir özet geçecek olursam elimden geldiği kadar uğraştım ve bu uğraşlarımın sonucunda bugunü yine karlı bir şekilde kapattım . Sürüngen Pullarımı çantama attıktan sonra biraz daha Savaşçı karakterimle vakit geçirmem gerektiğini düşünerek Zeljko'ya giriş yaptım





Zeljko'ya giriş yaptıktan sonra bir kaç arkadaşın Dişi Örümcek keseceğini gördüm Klan kanalından ve hemen deparlayarak oraya yetişmeye çalıştım . Fakat yetiştiğimde çoktan kesime başlamışlardı Hal böyle olunca bari çorbada tuzum olsun misali elimden geldiğince Dişi'yi büyücülerden uzak tutmak adına Nara ve Kışkırtmalarımı atmaya başladım . Ardından kesimi tamamladılar .



Fakat gitmiyorlardı çünkü benim de görevim olduğunu anlamış olacaklır ki bir de benim için keseceklerini belirttiler . Yeraltına girişte arzlar tarafından ölmemek adına Lodos Klanından çıkmıştım ve bu yüzden ilk kesimde beni gruba alamamışlardı . Ardından Örümceği Naram ve Kışkırtmamla kendime doğru çektikten sonra 1 düz vuruş yaptım ve kudretli büyücülerin eşliğinde kesime başladık



Dişi'yi yere serdikten sonra kendileri Solucana ve oradan da Yeşil Hidra keşif görevine gideceklerini belirterek oradan ayrıldılar . Solucan görevi için gruba giremeyecek olmanın verdiği üzüntünün yanı sıra buradan en azından Keşif görevimi halletmem gerektiğini düşündüm ve onlara katılarak Yeşil Hidra'ya doğru yol aldım . Keşif görevinden alacağım 2 adet Alexandrite önemliydi çünkü ticaret yaparken oldukça işe yarayan bir madendi .



Solucan'ı oldukça seri bir şekilde yere serdikten sonra yaklaşık 10-12 kişi Yeşil Hidra'ya doğru yol aldık .
Henüz lonca lisansım olmadığı için böyle bir grup bulabildiğim için şanslıydım çünkü tek başına Akreplerle dolu yolu gitmek oldukça zor bir işti . Akrepleri kese kese ilerledik ve sonunda Yeşil Hidra'ya vardık . Eskilerden olan adetim sebebiyle kendisiyle fotoğraf çekmeyi de ihmal etmedim çünkü ilk çıktığı zamanlar oldukça uğraştırmıştı bizleri



Keşif görevimi de hallettikten sonra torbamdaki eşyaları ve materyalleri alarak karakterimden çıkışımı gerçekleştirdim

Not Olarak Kıyamet Günlükleri etkinliği boyunca sadece gün içinde yaptıklarımı anlatmakla kalmayıp aynı zaman da eğlenceli olacağını düşündüğüm ve eskiden yaptığım Hikayeci Anlatım'a tekrar döneceğim Ne zaman ve ya hangi karakterimle olur bilmiyorum fakat elimden geldiğince heyecanlı ve yaratıcı bir senaryoyla karşınızda olmaya çalışacağım

[roselen]

Selamlar

Eskiden yaptığım ve yazarken yorucu olduğu kadar bir o kadar da keyifli olan Hikayeci Anlatım evresiyle devam etmeyi düşündüm birazda . Hem gece vakti loş bir ışık , kulaklarımda son ses en sevdiğim müzik yankılanırken hem bir oyalanma hem de bir nevi karakterimin geçtiği aşamaları görmeniz adına bunu şimdi yapmaya karar verdim . Umarım beğenirsiniz


PİYON



07.11.1957

Kimim ve ya kimdim ? Aslında artık aynaya her baktığımda cevabını bilemediğim bir soru haline döndü bu .
İşler ne ara bu noktaya geldi , ne ara her şey bu kadar çığrından çıktı muamma . Ama bildiğim tek şey her şeyin o gün başladığı.
Kim olduğumu bilmiyorsun elbette , bu defteri belki ıssız bir ada'da kıyıya vurmuş belki yeraltında bir mağarada belki de Eminönünde tenha bir sokakta buldun ... Aslına bakarsan pek bir önemi de yok bunların . Nedenini merak ediyor olabilirsin fakat daha bunun için çok erken . Adım Zeljko . Ya da Zeljko'ydu . Meteor felaketinin ardından krizi fırsata çeviren önemsiz insanlardan biriydim . Karaborsa işlerindeydim anlayacağın , tüm piyasaya hakimdim . Elimin altından geçmeyen maden , materyal yoktu yani kısacası . Eminönü halkını iyi tanırdım ama yine de onları sevmezdim , fazla yapmacık geliyorlardı . Gizemli insanlar olduklarıysa yadırganamaz bir gerçekti . Belki de beni yıllarca oradan gitmekten alıkoyan buydu . Onların sırlarını çözebilmek . İşte her şey de bu merakım yüzünden başladı zaten . Arzuhalciyi biliyorsundur ve ya en azından duymuşsundur . Eskiden daha bir popülerdi , karşı taraftan buraya gelen bir yabancı . Zengin , gösterişli , arayışçı ... Daha 16 yaşım da beni yanına çağırıp iş teklif etmişti bile . Gözümdeki parıltıyı takdire şayan bulduğunu belirtip onun için çalışmam gerektiğini karşılığını en cömert şekilde vereceğini belirtmişti . Teşkilat üyesi olmaktan her zaman kaçınmıştım zaten . İnsanın insanı katlettiği savaşın bir parçası olmaktansa bu arayışçının yardımcısı olmak çok daha iyi bir seçenekti .



Yeraltı keşiflerini duymuş olmalısın . Belki inanmakta güçlük çekeceksin ama şu anda yazısını okuduğun adamdı her şeyi başlatan . Kayıp şehri bulan , milyarlık madenleri açığa çıkartan , yeraltında girilmedik mağara , in bırakmayan her yere baskın düzenleyen genç bir savaşçı . Tabii hoşuma da gitmiyor değildi bu şan , şöhret . Kayıp Şehri nasıl bulduğuma gelecek olursak her şey Arzuhalci sayesinde olmuştu aslına bakarsan . Adam nerelere bakacağını , nereleri araştıracağını çok iyi biliyordu . Tabii fazla önemsememiştim başta ama artık iş başka bir boyuta gelmişti . Artık labirentler , mezarlıkta ki ölüler değildi söz konusu olan şeyler . Eski Meran Muhafızları ve devasa yılanlar ... Hahah ! Aslına bakarsan bunları gözümde ne kadar büyüttüğümü o kadar iyi anlıyorum ki şimdi yaşadıklarıma bakınca . Neyse , Kayıp Şehre geri dönelim . Yanıma bir kaç güvendiğim arkadaşımı alıp köprünün sonunda yıllardır kilitli olan gizemli kapıyı açmayı başarmıştık . Geri dönmeliydik ve haber vermeliydik farkındaydık ama .. Ama bir şey bize engel oluyordu bu kapının sonunda belki özgürlüğü , kıyametten uzak yeni bir dünyayı , belki bir ailemizin olabileceği bir hayatı hayal ediyorduk kim bilir . Ve ilerlemeye başladık . Karşımıza çıkan onca tehlikeyi , tavandan üstümüze yağan bombaları , yılanların zehirlerini tek tek aştık ve işte o büyük keşfi yapmayı başardık . Büyük Keşif ?! Ne büyük bir aldatmaca ! Biz burayı bulmamıştık sevgili dostum . Onlar bulmamızı istemişti ...



İşte sana ilk elden veriyorum bu fotoğrafları . Kayıp Şehrin kaşiflerinin çektiği ilk fotoğraflar . Harika değil mi ? Bu teknoloji , bu medeniyet ... Anlayacağın onlar her zaman bizden bir adım öndelerdi ve her zaman bir sonraki hamlemizi biliyorlardı . Bizse banka önlerinde gazete kağıtlarını havalara fırlatıp çılgınlar gibi bu anı kutluyor , şaraplarımızı yudumlarken sonumuzun başlangıcının bu keşif olacağından habersiz günümüzü gün ediyorduk . İnan bana sevgili dostum , bunlar daha sadece iyi zamanlarımdı ... Bir piyonun ilk hamleleri .

[roselen]

Selamlar

Herkese ve sana yeniden merhaba sevgili günlük . Bugün dersim olmadığı için hem yakın zamanda olacak olan sınavlarıma çalışmak hem de İkv oynayıp günlük yazmak için iyi bir fırsat olacaktır diye düşünüyorum . Salı günlerimi iyi ki boşa çekmişim diye seviniyorum aslında bir yandan çünkü hem sınav haftası çok işe yarar oluyor tüm gün evde olmak hem de oyun oynuyorsanız ve ya arkadaşlarınızla bir şeyler yapacaksanız ders düşünme sıkıntınız olmuyor . Ben de bugün oyuna Büyücü karakterimle giriş yapmaya karar verdim ve kendisiyle Sivri Ada'da maceraya başladım , umarım beğenirsiniz


Kafamdaki plan şuydu ; 15-20 tane Pul depolayıp onları kasama attıktan sonra Hol'e inip biraz da oynamaya orda devam etmek. Çünkü şu sıralar Pullara eskisi kadar alıcı çıkmıyordu ve elimde kalıyordu , ben de hal böyle olunca kasama atıp alıcısı çıktığı zaman satılmak üzere onları muhafaza edecektim . Tam elimdeki satılık eşyaları Klan kanalına yansıtırken bir arkadaş '' Zor düşmüyor mu pul ? '' dedi ve o der demez Sürüngen Pulu torbama gelmişti



Bugün 4-5 adet Pul aldıktan sonra şifacı ve ya savaşçı karakterime giriş yapacaktım planım bu yöndeydi .
Kafanızda kurduğunuz plana göre hareket etmek ve kendinize bir hedef koymak bu oyunda yapılabilecek en keyifli işlerden biri çünkü onu gerçekleştirebilmek için göstereceğiniz çabaya belki kendiniz bile hayran kalabilirsiniz . Vee laf arasında 1 pul daha



1 tane daha



Ve 1 tane daha



4 adet Pul'u çantama attıktan sonra şansımı daha fazla zorlamamam gerektiğini düşünüp biraz da diğer karakterlerimle oynamaya karar verdim ve şifacı karakterime giriş yaptım . Sığınak bölgesine girecektim çünkü eksik olan bir '' Oksidant Kolye '' vardı ve Asitçi şifacı olmayı da çok istediğimden onu düşürmem gerekiyordu . İlk girişimde Motorin bana cömert davranıp bir Asa atmıştı fakat Çemberlitaş asalarının hepsine sahip olduğum için bu bir işime yaramayacaktı ama yine de boş torba almaktan iyidir her zaman



Bu hesabımda Plus olmadığı için biraz zor eşya düşüyordu fakat Çemberlitaş bölgesinde şansım oldukça yaver gidiyordu Migrat ve Sığınağa göre . Ve bu bölgenin sonunda da Kenan Bey bana özel bir hediye vermedi ve torbamdan madalyamı alıp tekrar bölgeye girmek üzere gruptan çıktık .



Ardından tekrar girdik ve bu defa eskisine göre çok daha seri bir şekilde ilerledik . Bir arkadaşımız toplama konusunda uzmanlaşmış olacak ki Motorin'den Kenan'a kadar olan yolu hiç zorlanmadan tek seferde halletmişti hal böyle olunca bana da çok iş düşmedi . En azından Kenan'a gelene kadar çünkü Şifacı'nın direnci olmadan herkes ölüme mahkumdu Ardından Zahir kesimine geçtik ve biraz daha yakına girdim bu sefer . Baktığımda kendisinin elinde bir tabanca gördüm ve bu çok dikkatimi çekti önceden bu kadar dikkat etmediğim ya da merak etmediğim için bunun da ekran görüntüsünü alıp günlüğüme koymaya karar verdim



Ardından Kenan Bey benden bıkmış olacak ki sonunda '' Oksidant Kolye '' atmaya karar verdi . Torbamı açarken hiç beklemediğim için çok şaşırdım ve alınca mutlu oldum İlerde Asitçi şifacı olacağım zaman oldukça işime yarayacaktı bundan emindim . Ardından eksik kolyemide düşürmenin mutluluğuyla gruptakilere teşekkür ettim ve biraz ders çalışma molası vermek üzere oyundan çıkışımı gerçekleştirdim

[Seven]

Günlüğün gayet güzel gidiyor bu arada basacağın tılsım şimdiden hayırlı olsun.

Çıkış için AFRASİYAB dan rica etseydin. Hole atarmısın diye seni Agah Efendinin kollarına atardı.

[roselen]

Günlüğün gayet güzel gidiyor bu arada basacağın tılsım şimdiden hayırlı olsun.

Çıkış için AFRASİYAB dan rica etseydin. Hole atarmısın diye seni Agah Efendinin kollarına atardı.

Öncelikle teşekkür ettim İkinci olarakta yakın zaman da planlıyorum zaten AFRASİYAB'dan bu ricaları , git gel işleri beni bitirdi

[roselen]

Selamlar

Bugün evde olmanın da verdiği boş zaman sayesinde hem oyun oynayıp hem de sınavlara çalışmak için bolca fırsat buldum . Fakat ikincisi konusunda çok harekete geçtiğim söylenemez Ama yine de fazla boşlamamaya karar verip oyunda bir kaç şey yaptıktan sonra derse geçtim ve mola verince de günlüğüme bir şeyler eklemeye karar verdim


Şifacıma Oksidant Kolye'yi düşürdükten sonra Sığınak eksiklerini tamamlamanın vermiş olduğu rahatlıkla tekrar büyücü karakterime geçiş yaptım ve Sivri Ada'da biraz daha turlamaya karar verdim . Amacım tabii ki olduğu kadar Sürüngen Pulu depolayabilmekti . Ben de işe koyuldum ve oyuna girdikten kısa bir süre sonra altıma düşen torbada Sürüngen Pulu ile karşılaştım



Tam bunu kasama koymuştum ki şanslı vaktim de gelmiş olmayalım , daha 30 saniye geçmeden 1 adet daha Pul ile karşılaştım altıma düşen torbada . Böyle üst üste attığı zaman gerçekten insanın morali yerine geliyordu bozuk olsa bile



Her ne kadar pulları düşürmeyi başarsam da işin ticaret kısmında şu aralar sıkıntı yaşıyordum daha öncede söylediğim gibi . Çünkü toptan alıcılarımın bu aralar Pul ihtiyaçları yoktu ve hal böyle olunca ben de fazla alıcı bulamıyordum . Ama dediğim gibi kasama atıp depolamanın daha mantıklı bir fikir olduğuna kanaat getirdim . Hem toptan sattığım arkadaşlara lazım olursa verebilirdim hem de başka bir müşteri çıktığı zaman elimin altında olurdu




Ardından şifacı karakterime geçiş yaptım çünkü Sığınakta sürekli aynı grupta olduğum ve yakın zaman da tanıştığım bir arkadaş Şifacı bulamadıklarını ve bu yüzden gelip onlara katılıp katılamayacağımı sordu . Ben de onun isteğini geri çevirmedim ve şifacı karakterime giriş yaptım . Bölgeden herhangi bir şaheser eşya düşüremesekte en azından onlara yardımcı olabildiğim için mutluydum



Ardından Gaffar bey için grup bakındım biraz şifacı karakterimle fakat bulamayınca Büyücüme tekrar geçmeye karar verdim ve oyundan çıktım . Canım Sivri Ada beni çok özlemiş olacak ki oyuna girer girmez bir kaç dakika sonra yine Pul düşürmeyi başarmıştım



Ardından demin şifacı olarak katıldığım gruba bu defa da Yıldırım 2 lazım olmuştu ve ben yine onları kırmayarak gruplarına katıldım . Çok bir iş yapmıyordum sonuçta çünkü slotları başka bir arkadaş çeviriyordu . Fakat hasar konusunda Yıldırım 2'ninde desteğiyle elimden geldiği kadar diğer büyücülerle birlikte seri bir kesime yardımcı olmaya çalışıyordum . Bölgeyi çok seri bitirdik fakat Plus Paket bu defa işe yaramayınca herhangi bir Şaheser Eşya alamadan bölgeden çıkışımı gerçekleştirdim . Eksiğim olan Alternatör Yüzüğü bir başka sefere bıraktım



Ve oyundan çıkmadan bir arkadaşın Dinazor ve Ejder iksir aradığını gördüm elimde belli bir miktar vardı ve ikisinden 30 adete karşılık 6 m istediğimi belirttim . Kendisi de teklifimi kabul etti ve s3'te buluşarak alışverişi gerçekleştirdik . Kendisinde bono olduğu için bu sefer alışverişi farklı bir şekilde yapmıştım . Parayı koyarken biraz tereddüt ettim açıkçası çünkü hala Bonolara alışabilmiş değilim

[BayTerapi]

Sana, ''Satılık Pul var mı ?'' desem yok kalmadı diyemessin.

[vahdet]

bir ara sürüngen pulu lazım olmuştu birkaç saat kasmıştım düşürememiştim. sinir olup değerinin üstünde bir fiyata satın almıştım o geldi aklıma... senin maşallahın var